Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (bir iş) yapmak | engage (one) in (something) f. | ||
Madam, what you wish to engage in now is a hypothetical discussion. Hanımefendi, şu anda yapmak istediğiniz şey varsayımsal bir tartışmadır. More Sentences |